Son Başşehir Gırnata'da Endülüs Medeniyetinden Kalan Eserler V ( Hayyü’l-Beyyâzîn )

    
Albaicin - Vikipedi


        İslâmî döneme ait ayırt edici niteliklerini genel olarak muhâfaza ederek bugüne gelebilmiş nâdir mahallelerden (hayy) birisidir. Kelime anlamı “doğancılar”dır (البيازين ) ve Gırnata’dan başka diğer bazı Endülüs şehirlerinde de bu adla anılan mahalleler vardır. Gırnata’nın kuzeydoğusunda, el-Hamrâ Saray Külliyesi’nin yanındaki tepenin üzerinde kurulmuştur. Külliye ile aralarında Hadderu (El Darro) nehri bulunmaktadır. Nasrîler döneminde sarayda görev yapan ya da çalışanlardan çoğunun bu mahallede oturduğu hatta saraydan evlerine, saray ile mahalle arasına yapılmış olan teleferik benzeri bir düzenekle gidip geldikleri rivâyet edilmektedir.
Burası Gırnata Emîrliği döneminde şehrin en büyük birkaç mahallesinden birisiydi. Şehrin Hıristiyan eline düşüşünden önce emîrlere veya vâlilere karşı, düşüşünden sonraki bir asırdan fazla süreçte ise Hıristiyan yönetime karşı gerçekleştirilen ayaklanmaların bir kısmı daha çok bu semtte olmuş veya başlamıştır. Endülüslülerin İspanya yönetimine karşı gerçekleşen en büyük ve son isyan hareketi olan 1568 İsyanı da burada başlamıştır.

1. Gırnata Câmii

İ nşaatının son etabı Şârika Emirliği'nin [BAE] desteğiyle tamamlanan ve 2003'te açılan cami, Elhamrâ Sarayı'nın karşı yamacındadır.


        Bu semtte Abdülkadir es-Sûfî’nin yaptırdığı cami bulunmaktadır. 1980’lerde fikir olarak başlayan hareket, zamanla teşkilatlanmıştır. 2002 Yılından bu yana mescitte özgürce ibadet edilebilmektedir. Granada İslâm Teşkilâtı’nın merkezi olan bu mekânda, özellikle Cuma günleri öğlenden sonra Endülüs Müslümanları ile tanışma imkânı da vardır.

2. Mahallenin Eski Sokak ve Evleri

        Endülüs zamanlarındaki gibi dar olan sokaklar Endülüs karakterini belli ölçüde muhâfaza eder görünmektedir. Tarihî Endülüs evleri olan Carmen’ler, Albayzin’in nâdîde incileri gibidir. Carmen adının menşeinde üzüm asması ya da yaş üzüm, bahçeli villa, meyve bahçesi, gerdanlık anlamına gelen Arapça el-kerm (الكرم ) kelimesi vardır.
Bu evler o efsâne Endülüs zamanlarında bağlık-bahçelik evler olup, en gözde köşelerinde asmalı üzüm çardakları bulunurdu. Sarmaşıkların nârenciye ağaçlarına, nârenciyelerin asma dallarına karıştığı, meyve taneleriyle üzüm salkımlarının, gonca güllerle mor menekşelerin, akasyalarla hanımellerinin birlikte büyüdüğü yaban tepeliklerin birer yaban üssü gibiydiler. Oldukça benzer bir geleneği Doğu Akdeniz’de de görebiliriz. Anadolu’nun Doğu Toroslar ile Güney Doğu’ya kadar uzanan kesimlerinde de evler benzer görünümler sergiler.
            Ayrıca şu evler de önemlidir: Callejon del Agua’da bulunan 19, 27 ve 28 n.; Calle de Pardo’da 32 n.; Calle de Fatima’da 22 n.; Calle de la Mina’da 19 n. Çinili avluları, alçı süslemeli kemerlerden müteşekkil revakları, trabzanlı üst katları, avlu çevresindeki geniş iç mekânlarıyla tam bir Endülüs evidir onlar.

3. Dâru’l-Hurra (Ayşe Hanımın Sarayı) / Güzel Sanatlar Müzesi

        Maria la Miel yokuşundan inerken Plaza de San Miguel’e inen sokaktan girerek gidilir. Meydana varmadan önünüze çıkan Santa Isabel la Real Manastırı’nın arkasında bulunur. el-Hamrâ Külliyesi’nin temeli olan el-Kasabatü’l-Kadîme’nin Aşağı Emîr Bahçeleri içinde yer alan bu bina, IX. Muhammed’in (1419 ve 1453 yılları arasında 4 kez iktidara gelip giden Gırnata Emîri) kızlarından Âişe (Aixa) için yapılmıştır. Âişe’nin oğlu son Endülüs-Gırnata Emîri Ebû Abdullah es-Sağîr’in (1482-1492) burada doğduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra Âişe Mulay Hasan (1464-1485) ile evlenince yazlık saray olarak kullanılmıştır.
        Çevresindeki binalara bakıldığında, burasının bir zamanlar eski saray külliyesi olduğu, meselâ Zîrî sarayının da burada bulunduğu tahmin edilmektedir. Bina bugün güzel sanatlar müzesi olarak kullanılmaktadır.

4. Endülüs Hamamı (Baño Arabe) ve Endülüs Kapıları

Mecra on Twitter: "Banos Arabes, Cordoba - İspanya. Endülüs'teki ...

        Endülüs hamamı bugün ticarî bir işletme olarak faaliyettedir. Burayı işleten firmanın aynı şekilde işlettiği diğer tarihî hamamlar Kurtuba, Malaga, Toledo ve Madrid’te de mevcuttur.
        Mahallede Endülüs dönemi Gırnata’sından kalma 3 kapı mevcuttur. Birinsici Bâbü’l-Beyyâzîn (Puerta de Albayzin), ikincisi Bâbü Fahsi’l-Levz veya Bâbü Fecci’l-Levze (Puerta de Fajalauza), üçüncüsü de Bâbü’z-Ziyâde’dir (Puerta de las Pesas).


5. el-Beyyâzîn (Albayzin) Câmii (San Salvador Kilisesi), Murâbıtûn Mescidi (San Jose Kilisesi) ve Tâibîn Mescidi (San Juan de los Reyes Kilisesi)

    Mahallenin büyük câmisinin enkâzı üzerine San Salvador Kilisesi inşâ edilmiştir. Kilisenin girişinden sağ yana geçildiğinde geniş bir avluya çıkılır. İşte burası câmiden kalan revaklar ve bahçedir. 1492’de kiliseye çevrilen bu câminin ana kısmı ise 16. yüzyılda artık iyice yıkılacak hale geldiği için yenilenmiştir.
Mahallenin en eski mescitlerinden birisi olan Murâbıtûn Mescidi’nin enkâzı üzerine San Jose Kilisesi inşa edilmiştir (1525). Câminin çankulesine çevrilen minaresi ise halen ayaktadır.
     Mahallede kiliseye çevrilen üçüncü mescit de Tâibîn (tövbe edenler) Mescidi’dir. Yerinde bugün San Juan de los Reyes Kilisesi bulunmaktadır. Bunun da minaresi, çankulesi ilâvesiyle ayaktadır. İşbiliye’deki el-Melviye (La Giralda) tarzında olup, Muvahhidler devrinden kalmadır.

6. Casa de los Moriscos, Beyzâ Mahallesi’nde (Rabazu’l-Beyzâ’) el-Ahdeb Câmii kalıntıları ve Casa de Chapiz

     San Salvador Kilisesi’nden Plaza de San Salvador’a giderken Calle de los Panaderos’tan geçilir. Bu caddenin başladığı yerde kemerli eski bir bina vardır. Halk arasında Casa de los Moriscos adıyla bilinen bu binanın, 1492’de Gırnata’nın düşüşünden 7 yıl sonra yani 1499’da Hıristiyan zulmüne dayanamayan Müslümanların yönetime karşı ilk direniş kararını aldıkları ev olduğu rivâyet edilmektedir.
    Albayzin’in doğu bölgesinde Beyzâ Mahallesi’nde Peso de la Harina yokuşunda el-Ahdeb Câmii kalıntılarından bir sarnıcı görebilirsiniz. Burada bir de son derece gösterişli eski bir köşk bulunmaktadır. Casa de Chapiz adıyla bilinen bu köşk, aslında 16. yüzyıldan kalmadır.
Hem Endülüs hem de Rönesans mimarisinden unsurlar barındırdığı için tam bir Endülüs-İspanyol köşkü olarak vasıflandırmak mümkündür.

7. Endülüs Romanları

       el-Hamrâ’dan bakıldığında el-Beyyâzîn (Albayzin) tepesinin sağ üst kısımlarında küçük mağaralar göze çarpmaktadır. Bunlar eski Roma katakomplarıdır. Katakomp, ilk Hristiyanların kayaları oyarak veya yer altını kazarak uzun dehlizler biçiminde yaptıkları, ölülerini gömdükleri veya tapınak olarak kullandıkları mezarlıktır.
   Orada Granada’nın ilk Hıristiyan şehidi kabul edilen Aziz Cecilio’nun kemikleri bulunmuş ve bu yüzden o bölgeye Sacramonte (Kutsal Dağ) denmiştir. 15. Yüzyılın sonlarından itibaren Müslümanlar ve de Yahudilerin Endülüs’ten sürülüp çıkarılmasından sonra onların boşalttığı yerelere kısmen Çingeneler yerleşmiştir. Ev bulamayanlar da bu mağaralarda yaşamışlardır. Ancak, buralarda kimse yaşamıyor artık, Çingeneler ya da romanlar artık el-Beyyâzîn (Albayzin) semtine yerleşmiş durumdalar. Bütün meşgaleleri, ud’a benzer bir enstrüman olan mi’zef çalarak ve Arapça aslı ez-Zemer olan meşhur Endülüs dansı La Zambra yaparak şarkı söylemektir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GIRNATA (Kültür ve Medeniyet)

Son Başşehir Gırnata'da Endülüs Medeniyetinden Kalan Eserler I (el-Hamrâ Saray Külliyesi )

GIRNATA (Tarih)